Kifoz yani kamburluk nedir?
Kifoz omurganın öne doğru olan eğiminin artması demektir. Aslında omurganın tüm alanları için bu tabir kullanılabilir ama pratikte en çok sırt omurgaları kamburluk ile ilişkilendirilir.
Omurgaya global olarak yandan baktığımızda üç tane eğrilik görürüz.
Boynumuzda bir çukurluk, sırtımızda bir kamburluk ve belimizde yine bir çukurluk vardır.
Yani sırt omurgaları zaten normalde kambur pozisyonda yani kifotik dururlar.
Hastalık olarak tarif ettiğimiz kifoz işte sırttaki kamburluğun artması durumudur.
Kamburluk neden artar?
Aslında kamburluğun artışını iki ana gruba ayırmak gerekir:
Birincisi postüral yani duruş bozukluğu olarak adlandırdığımız ‘Postüral Kifoz’dur ki en çok görülen tip budur. Burada omurganın öne doğru eğilmesi kişinin duruşundaki birtakım problemlerden kaynaklanır.
İkinci grupta ise kamburluğun altında bir hastalık yatmaktadır. Yani omurga altta yatan bu hastalık nedeni ile öne doğru eğilmektedir.
Kamburluk şikayeti olan hastada önce bu ikisinin ayırımını yapmak gerekir. Yani postüral kifoz mu yoksa başka bir hastalığa bağlı mı ayırmak gereklidir.
Postüral kifozda kişi kendini düzeltebilir. ‘Dik dur’ dediğinizde kamburluğu kaybolur. Ama bir hastalığa bağlı kifozlarda kişi kendini istese de düzeltemez.
Postüral kifoz yani duruş bozukluğu neden oluşur?
Postür yani duruş kişinin yerçekimine karşı verdiği savaşın sonucudur. Vücudun, omurganın ayakta kalmasını sağlayan şey çevresindeki kaslardır. Bunlar sürekli belli bir tonusta çalışarak dik durmamızı sağlar.
Ancak kişi bu kasları uzun süre aynı pozisyonda tuttuğunda bir adaptasyon oluşur. Aynı pozisyona ait bir kas hafızası oluşur. İşte postüral kifozu ortaya çıkaran sebep budur. Kişi sürekli öne eğilir pozisyonda kaldığında omurgayı dik tutan kas grubu artık eğik tutmaya programlanır.
Günümüz insanının artık bu durumdan kaçınabilmesi çok zor. Hepimiz bilgisayar, tablet, telefon kullanmaya daha çocuk yaşlardan itibaren alışıyoruz. Pandemi döneminde de bu zirveye ulaşmış durumdadır. Öğrenciler online ders alıyor, ben de üniversitede ders veriyorum, ders günlerimiz bilgisayar başında geçiyor. İşini bilgisayar başında geçirmek zorunda olan, yani günde en az 8 saatini ekrana eğilip bakarak geçirmek zorunda kalan birçok insan var.
Vücut, sürekli belli bir pozisyona zorlandığında duruma adapte olur. Eğer spordan egzersizden de uzak bir yaşam sürülüyorsa omurganın etrafındaki zayıflayan kaslar artık vücudu dik tutmaya yetmez. İş yaparkenki kambur pozisyon, iş dışındaki normal zamanlarda da size eşlik etmeye başlar.
Duruş bozukluğu, ağrı veya başka problemlere de neden olur mu?
Öncelikle, kozmetik bir sorun ortaya çıkar. Bu, kişinin özgüvenini, görünüş algısını bozan bir durumdur.
Kişi diyaframı rahat kullanamaz, akciğer rahat genişleyemez, bu da rahat nefes alamamaya, çabuk yorulmaya neden olur. Yerçekimine karşı daha çok enerji harcanır, bu da çabuk yorulmaya katkıda bulunur.
Kafanın ağırlığı yaklaşık 3,5 kilodur ve bu yük, dik pozisyonda iken omurgadan yere aktarılır. Öne doğru eğilmeye başlandığında kaldıraç etkisi ile omurgalara iletilen yük 30 kiloyu geçer. Sırt bölgesinde, daha çok iki kürek kemiğinin arasına yansıyan yanma şeklinde ağrılar ortaya çıkar.
En önemlisi vücudumuz dik durma üzerine programlanmış, dizayn edilmiştir. Kamburluk nedeni ile omurgaya binen aşırı yükler zaman içerisinde eklemlerde aşınmaya, yani kireçlenmeye neden olacak ve buna ait şikayetler ortaya çıkacaktır.
Duruş bozukluğu nasıl tedavi edilir ya da önlenebilir?
- Uzun süre aynı pozisyonda kalmamak gerekir. 45 dakikada bir ders başından ya da bilgisayar başından kalkıp hareket etmek, esnemek önemlidir.
- Oturma pozisyonunda bel ve sırt desteklenmeli, koltuk dik pozisyonda konumlandırılmalıdır.
- Ekran daha yukarıya, göz hizasına yakın konumlandırmalı, klavye mouse aparatları ile dik duruşa uygun pozisyonda çalışmaya alışılmalıdır.
- Çocuklar kendi ağırlıklarının %10’unu geçen çantalar taşımamalıdır. Yani yaşa göre 4-6 kg’ı geçmemelidir ağırlık. Çanta tek omuzda değil, iki askı da kullanılarak sırtın ortasında ve bele sarkmayacak şekilde taşınmalıdır.
- Son olarak en önemlisi ve tedavi edicisi egzersizdir. Güçlü bir omurgaya sahip olmanın, duruş bozukluğunu düzeltmenin ve buna bağlı şikayetlerden kurtulmanın yolu bu amaca yönelik egzersizler yapmaktır. Burada da esas olan düzenliliktir. Günde sadece 20-30 dakikanızı ayırarak yapacağınız egzersizler tüm bu problemlerle başa çıkabilmenizi sağlar.
Korse kullanımının bir faydası var mıdır?
Postüral kifoz için korse kullanımının bir faydası yoktur. Ben klinik pratiğimde hiç kullanmıyorum. Çünkü; bu korseyi bir gün kendim denedim, yarım saat bile dayanamadım, bütün gün onunla dolaşmak hiç olası değil.
Aslında bu kolaya kaçmaktır, ‘Ben dik duramıyorum korse beni düzeltsin’.
Maalesef bu, işe yarar bir çözüm değildir.
Hangi egzersizler yapılmalı?
Amaç sırtımızdaki kas grubunu güçlendirmek, omurganın esnekliğini artırmak ve normal duruş pozisyonunda tekrar hafızaya kaydetmektir.
Ancak bu ‘Katalogdan bakın yapın bu egzersizleri’ gibi bir durum değildir. Kamburluğun şiddeti, kişinin kilosu, günlük aktivite düzeyi, egzersize ya da spora olan yatkınlığı, yaşı, kemik kalitesi gibi pek çok faktör, yapılacak egzersizlerin tipini, süresini ve sıklığını etkiler. Verilecek egzersiz reçetesi tüm bu değişkenler göz önünde tutularak kişiye özel hazırlanmalıdır.
Duruş bozuklukları dışındaki kamburluk sebepleri nelerdir?
Bunlar basitçe dört grupta incelenebilir.
Birincisi doğuştan olanlardır. Daha anne karnında oluşan birtakım problemler nedeniyle bebek daha doğduğunda kifoz mevcuttur. Bunlara konjenital kifoz adı verilir ve tedavisi konjenital skolyozda olduğu gibi cerrahidir.
İkinci grup; ergenlik yaşlarında ortaya çıkan ve omurganın büyüme kıkırdaklarındaki problemlerden kaynaklanan Scheuermann hastalığı adını verdiğimiz kifozdur.
Burada kifozun derecesi önemlidir. Normalde omurganın sırt kısmında 20-50 derece arası kifoz bulunur. 50-80 derece arasındaki hastalar takip edilir.
Egzersizler burada da çok önemlidir.
80 derecenin üzerinde ise cerrahi tedavi yapılır.
Burada net sınırlar yoktur. Hastanın yaşı ve büyüme potansiyeli karar verdiricidir.
Üçüncü grup; ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklardır. Bu hastalar romatologlar tarafından takip edilir, ancak ilerleyici durumlarda ameliyat edilerek düzeltilebilir.
Son olarak; ileri yaşlarda omurgadaki çökmelere bağlı olarak kamburluk ortaya çıkar ki, bunlarda da lokal anestezi altında yapılan ameliyatlar ile çökmenin önüne geçebilmek mümkündür.
Cerrahi tedavi nasıl yapılır?
Öne doğru eğilmeye çalışan omurga düz pozisyona getirilerek kemik dondurma ameliyatı yapılır. Eğriliği ilgilendiren omurgalara vidalar yerleştirilir, bunlar çubuklar ile tutturulur ve o pozisyonda kalması için kemikler kaynatılır, yani dondurulur. Dolayısıyla artık kamburluk ilerlemez.
Bu genelde doğumsal ya da ergenlik dönemi kifozların cerrahi tedavisi için yapılan uygulamadır.
İleri yaşlardaki çökme kırıklarında ise lokal anestezi altında kırılıp çökmüş olan omurga çimento ile doldurularak çökmenin önüne geçilebilmektedir.
Tedavi edilmeyen hastaları ne gibi sorunlar beklemektedir?
Doğumsal ya da ergenlik kifozları tedavi edilmediğinde kamburluğun şiddeti giderek artacaktır.
100 dereceden sonra akciğer kapasitesi ciddi olarak azalmaya başlar, solunum kapasitesi azalır ve buna bağlı problemler ortaya çıkar.
Nefes almakta zorlanmaya başladığınızda artık hayat çok daha zor hale gelir.
Yaşlı hastalarda oluşan çökme kırıkları da tedavi edilmediğinde zaman içerisinde çöken kırık omurga omuriliğe zarar verebilir ve felç dahil ciddi sorunlara yol açabilir.
Bu nedenle problemi zamanında tespit edip tedavisini yapmak önemlidir.